info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Tartışmalı Filmin Kahramanından Bayrak Hamlesi

Gece Yarısı Ekspresi’nin kahramanı, Türk bayrağını göndere çekecek.

'Gece Yarısı Ekspresi' filminin gerçek hayattaki kahramanı Billy Hayes, 29 Ekim'de New York'ta Türk Bayrağını göndere çekecek.
 
Cumhuriyet Bayramı'nda, New York'un en ünlü yerlerinden Wall Street'te, geleneksel olarak yapılan Türk Bayrağı'nı göndere çekme törenine, 23 yaşındayken İstanbul'dan ABD'ye götürmek istediği 2 kilo haşhaş ile yakalanarak önce ömür boyu, sonra da 30 yıl hapse mahkum edilen, Sağmalcılar ve İmralı'da geçen 5 yıllık hapis hayatından sonra cezaevinden kaçan Billy Hayes de yer alacak.
 
"Onur duyacağım"
 
New York'ta Başkonsolos Ertan Yalçın ile görüştükten sonra, Hayes, Wall Street'te, Türk bayrağın göndere çekmekten onur duyacağını söyledi. Hayes, şöyle dedi:
 
"Başkonsolos bizi kabul edip gelecek hafta yapılacak bayrak çekme töreni konusunda konuşma inceliğini gösterdi. Wall Street'e, Türk Bayrağı çekmekten onur duyacağım. Şaka gibi bir yanı var gibi görünse de, ben iyileştirici yanını önemsiyorum. Tüm yaşananlardan sonra, Billy Hayes ve Türkiye yeniden bir araya gelirse, dost olurlarsa, herkese, dünyaya yarar sağlayacak. Benim için de kesinlikle doğru olan bu."
 
"İstanbul'u her zaman sevdim"
 
İstanbul'u her zaman sevdiğini, Türkler ile çok iyi anlaştığını belirten Hayes, "Sonra, bu film ortaya çıktı. Ama filmden önce çıkan kitabımda, kızgınlığımın Türkiye'ye yada insanlarına değil, hapishanede olmaya yönelik olduğunu anlattım. Ama film tersini yaptı, hepimizin üzerine büyük bir yük bindirdi, özellikle Türkiye'ye" diye konuştu.
 
Şimdi, bu dengeleri yeniden kurmak için bir ortaya bir şans çıktığını belirten Hayes, "Amacım; bilmeyen insanlara, Gece Yarısı Ekspresi filminin, Türkiye, Türkler yada İstanbul olmadığının, çok farklı olduğunun farkına vardırmak. Bu fırsatla bunu yapabilmeyi umuyorum" dedi.
 
"Film sinematografik olarak çok iyi"
 
Hayes, filmin yazdığı hikayeye sadık kalmadığını, sahnelerin çoğunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Filmin çok güçlü bir medya organı olduğunu, Gece Yarısı Ekspresi filminin de sinematografik olarak çok iyi yapıldığını anlatan Hayes, şöyle konuştu:
 
"İyi yapılmamış olsa zaten uzun süre önce unutulmuş olurdu. Alan Parker çok zeki bir yönetmen, Oliver Stone müthiş bir senaryo yazarı, oyuncular Brad Davis, John Hurt harika bir iş çıkardılar. Ama filmde hiç iyi bir Türk göremiyorsunuz. Bana göre bu büyük bir sorundu. Türkiye için daha da büyük sorun oldu. Çünkü Gece Yarısı Ekspresi filmini gören herkes, ''İstanbul'a, Türkiye'ye kesinlikle gitmeyiz. Korkunç bir yer, çok kötü insanlar' düşüncesine kapıldı. Oysa bu hiç doğru değil, hepimiz biliyoruz, ben de biliyordum. İstanbul'a aşık oldum ben, tutuklanmadan önce de birkaç kez İstanbul'a gittiğim olmuştu."
 
"Denge sağlayacak"
 
Hayes, ortada bir ülkeyi böylesine yanlış tanıtan bir film var bulunduğunu ifade ederken, şöyle konuştu:
 
"Ama bunu adım adım değiştirebiliriz, Billy Hayes'in Türk Bayrağını göndere çekmesi gibi sembolik jestlerle örneğin. Gece Yarısı Ekspresi'ni gören ve asla Türkiye'ye gitmeyiz düşüncesinde olan herkesin, Billy Hayes'in Türk Bayrağı'nı göndere çektiğini görmesi filmin yarattığı etkiye denge sağlar. En azından öyle umuyorum. İnsanlar Türkiye'ye, İstanbul'a gidip geri döndüklerinde İstanbul'a aşık oldum, Gece Yarısı Ekspresi filmi doğru değil diyecekler. Evet, film doğru değil, Türkiye hakkında söylediği birçok şey doğru değil. Hapishane güzel bir yer değil, tıpkı hemen şurada Rikers Adası'nda olmadığı gibi, hiçbir yerde olmadığı gibi. Ama Türkiye harika bir yer ve yeniden gidebilmeyi umuyorum."
 
Olayların hikayesini bir film stüdyosuna sattıktan sonra hiç bir resmi hakkı olmadığını ve hikâye tamamen film şirketinin kontrol altına geçtiğini belirten Hayes, film gösterime girdikten sonra yapılan yanlışlardan ve yalanlardan rahatsız olduğumu belirttim ancak ok yaydan çıktığı için, şimdiye kadar bir şey yapamadığını söyledi.