AÇLIK OYUNLARI: ALAYCI KUŞ BÖLÜM 2
Haftanın en iyisi olmasa da serinin namından dolayı en merak edilen filmi diyebiliriz. Tamamen “duygusal” nedenlerle iki bölüme ayrılan “Alaycı Kuş” bu filmle nihayete eriyor. Katniss, malum Panem halkının kurtarıcısı rolüne soyunmuştur. Halkın özgürlük mücadelesini kazanabilmesi için Katniss ve arkadaşları, 13. Bölge’den ayrılır. Tehlikeli görevlerinin hedefi Başkan Snow’a suikast düzenlemektir. “Açlık Oyunları”nın dördüncü filminde, 3 filmdir koltuğunu koruyan Francis Lawrence var. Oscar ödülünü erken yaşta kazanan, -oyunculuğu konusundaysa şahsen hala kuşkularımın olduğu- Jennifer Lawrence yine başrolde. Josh Hutcherson, Liam Hemsworth, Woody Harrelson, Elizabeth Banks de kadroda. Ayrıca merhum Phillip Seymour Hoffman’ın da sahneleri mevcut. Filmi sadece, seriyi bilenlere önerebiliriz. (3.0/5)
ÜÇ KUŞAK ANNE-KIZ İLİŞKİSİ
“ANNEM”
2001’de çektiği Altın Palmiye’li “Oğul Odası” ile kariyerini ödüllere boğan Nanni Moretti, bireyin aile ve toplum içindeki yerine dair işler ortaya koymaya devam ediyor. Bu kez bir “kadın” filmi diyebileceğimiz “Annem”le karşımızda. Margherita ile tanıştırıyor film bizi. Yönetmendir kendisi. Bir işçi filmi üzerinde çalışmaktadır. Mükemmelliyetçidir. Özel hayatında ise problemleri vardır. Annesi ciddi bir hastalığın pençesindedir. Ergenlik dönemindeki kızı da ayrı bir sorundur. Film setine gelen Amerikalı oyuncu Barry Huggins’in kişiliği ise, kadın yönetmenin dertlerine yenilerini ekler. İlk kez Cannes’da gösterilen yapım, iş dünyasında ve özel hayatında türlü zorluklarla baş etmeye çalışan bir kadını odağına almış. Film, farklı kuşaklardan anne-kız ilişkilerine değinirken, Moretti’nin kendi hayatından anekdotlara yer veriyor. Oyuncular arasında Moretti’ye eşlik eden isimler, Margherite Buy, favori isimlerimizden John Turturro ve Giulia Lazzarini. Haftanın kaçırılmaması gereken özel işlerinden.
PITT ÇİFTİ İFTİHARLA SUNAR
“HAYATIN KIYISINDA”
Oscar ödüllü Angelina Jolie’nin yönetmenlik kariyeri çok da iyi başlamamıştı ama Coen kardeşlerin senaryosunu yazdığı “Unbroken/Boyun Eğmez” ile şaşırtıcı bir iş çıkardı. Jolie, bu kez senaryosuna imzasını attığı, başrolüne de kendisiyle biricik eşi Brad Pitt’i yerleştirdiği bir yapımla karşımızda. Baştan söyleyelim, film vasat. 1970’li yılların Fransa’sında geçen hikayede, Jolie ve Pitt, evlilikleri krize giren bir çifti oynuyor. Yeni bir eve taşınırlar. Burada başka sorunlu çiftler vardır. Bu komşuluk ilişkileri, her birinin evliliklerindeki sorunlarla yüzleşmelerine yol açar. “Hayatın Kıyısında” için “evlilik depresyonu” filmi diyebiliriz. Jolie-Pitt çiftinin yanısıra oyuncu kadrosunda Melanie Laurent göze çarpıyor. Yer yer tiyatroya yaklaşan sahneleriyle belli bir ilgiyi hak eden bir film diyebiliriz.
GİZEMLİ AMA BİRAZ SIKICI
“GİZEMLİ GERÇEK”
Birbirinden ünlü oyuncular, vasatı ancak aşabilen bir film. Tom Hanks’in başrol oynadığı “Kaptan Phillips” için yazdığı senaryoyla Oscar’a aday gösterilen Billy Ray, bu kez hem yazmış hem yönetmiş. 11 Eylül saldırıları sonrası Los Angeles’taki terörle mücadele timine seçilen, bir dedektif, bir FBI ajanı ve bölge savcı yardımcısının hikayesini izliyoruz. Bir cinayet işlenmiştir. Fakat şüpheli, tanık koruma programında olan ve serbest bırakılan bir federal tanık çıkar. Aradan uzun yıllar geçer. Üç karakterin de geçmişte yaşanan bu olay nedeniyle travması mevcuttur. Dosyayı yeniden açmak isterler. Yazarken sıkıldım, dedirten konuyu ilgi çekici kılan ise, başta da belirttiğimiz gibi başrollerdeki isimler. Julia Roberts, Nicole Kidman ve Chiwetel Ejiofor gayet dengeli bir üçlü oluşturmuş. Kaldı ki “Gizemli Gerçek”, 2010’da en iyi yabancı film Oscar’ını kazanan “Gözlerindeki Sır”ın yeniden çevrimi olması hasebiyle ayakları yere basması gereken bir iş olmalıydı. Buna rağmen filmin içine girilmesi zor bir iş olduğunun altını çizelim.
YERLİ KORKU DENEMESİ
“HÜDDAM”
Bu haftayı yerli yapım bir korku-gerilim örneği olmadan geçireceğimizi düşünmediniz herhalde.
Can ve annesi Derya’nın sıradan şehir yaşantısıyla başlıyor film. Ama annede bir süre sonra “paranormal aktiviteler” görülür. Derya, hiç bilmediği antik dilleri konuşmaktadır. Can, bu garip olayı çözmek isteyince, aile köklerine dek uzanan karanlık bir yolculuğun içinde bulur kendisini. Elbette “cinler” sahne alır. “Hüddam” diye bir “ilim”le uğraşan Asaf, aileye yardım etmeye çalışır. Dini ritüellerle ilgilenen bir kesimi etkilemeyi hedefleyen filmin yazar-yönetmeni Utku Uçar. Başrollerde Fatoş Hun, Murat Özen ve Çağrı Duran var.
YERLİ ANİMASYON
“PIRDİNO SÜRPRİZ YUMURTA”
Haftanın animasyonu ise bu kez bir yerli yapım. Sevilen bir televizyon programından sinemaya uyarlanan filmde bir dinozor müzesine yapılan geziyle başlıyor. Pırdino’nun aile özlemi, bu müze ziyaretiyle pekişir. Tarık, Porsuk ve Sansar, birden bire zaman makinesi yapar!. Amaçları, Pırdino’yu ailesine kavuşturmaktır. Günay Koker’in yönettiği animasyonun seslendirme kadrosunda Efe Kılıç, Bengi Bilir, Seda Kement var. Çocuksu bir eğlencesi olan filmi küçük yaştaki çocuğunuzla seyretmeye giderseniz kendisini bir tür “dinozor” gibi hissedebilirsiniz.