Hükümetin akaryakıtta uyguladığı eşel mobil sistemi ile maliyetlerdeki artışları tüketicilere yansıtmamak için kur ve petrol fiyatlarındaki artışı ÖTV'den karşıladığını ancak son dönemde döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki artışlarla ÖTV'de karşılanacak bir marj kalmadığı için sürekli pompa fiyatlarına yansımaya başladığını ifade eden DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir, “Hükümetin beceriksizliği akaryakıt fiyatlarını uçuruyor” dedi.
DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir, şu değerlendirmeleri paylaştı: * Sayın Cumhurbaşkanı ‘Amerika'nın, İngiltere'nin halini görüyorsunuz. Benzin yok. Almanya'da, Fransa'da kuyruklar. Yiyecek bulamıyorlar. Türkiye'de böyle bir sorun yok’ demişti. Bu değerlendirmesinin gerçeği yansıtmadığı aşikâr.
* İngiltere'de yaşanan geçici kuyruklar, ülkede pandemi sonrası yeterli sayıda nakliye aracı sürücüsü olmamasından kaynaklanıyor. İktidar sayesinde ülkemizde de kuyruklar oluştu.
* Vatandaşlarımız, akaryakıta sürekli gelen ve gelmesi de beklenen zam yağmuru karşısında ‘en azından bir depomu yeni bir zam gelmeden doldurabilir miyim' endişesiyle petrol istasyonlarına akın etti.
* İktidarın açıklamalarının aksine ekonominin son derece kötü olduğunun, vatandaşlarımızın dayanamayacak noktaya geldiğinin daha açık bir göstergesi olabilir mi?
* Kur ve uluslararası petrol fiyatlarındaki artış devam ederse her artış pompa fiyatına yansıyacak. Akaryakıttaki zamlar ne yazık ki ülkemizde tarım ve ulaşım başta olmak üzere her alanda maliyetlerin daha da artmasına neden olacak. Bu da yeni zamları doğuracak.
* İktidar diğer alanlarda olduğu gibi akaryakıt fiyatları konusunda da kalıcı çözümler üretmek yerine tribünlere oynadı. Maliyet artışlarını bugüne kadar ÖTV gelirinden imtina ederek karşıladı. ÖTV'den kaynaklı azalan vergi gelirini tütün/alkol ürünleri, araçlar vb. ürünler üzerindeki ÖTV'yi ve diğer vergileri artırarak karşılamaya çalıştı.
* İktidar bu taktiği devamlı yapıyor. Nitekim elektrikte de bu taktiği uyguladı, uyguluyor. Zam yapmamak ya da daha az yapmak için kamu şirketlerini zarara sokuyor ve aslında bir şekilde yükü yine vatandaşımıza yüklüyor.
* Vatandaşlarımızın artık yeni bir zamma gücü kalmamıştır. Bu yöntemler hiçbir zaman kalıcı çözüm olmayacağı gibi vatandaşlarımızı kandırmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Çözüm ekonomiyi düzeltmek ve vatandaşlarımızın refah seviyesini artırmak.
* Ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarının Avrupa'daki akaryakıt fiyatları ile karşılaştırılması ise elma ile armudu karşılaştırmakla aynı. Bu tam bir algı operasyonu. İktidar elektrik ve doğal gazda yaptığı gibi akaryakıtta da Avrupa'daki fiyatlarla ülkemizdeki fiyatları TL bazında karşılaştırıyor ve bizdeki fiyatların uygun olduğunu iddia ediyor.
* Bu şekilde vatandaşlarımıza yeni zamlara hazırlıklı olun çağrısı yapıyor. Avrupa'daki yakıt fiyatlarını, dolar ve euro karşında erimiş olan TL'ye çevirerek yapılan bir karşılaştırma kabul edilemez.
* Alım gücü dikkate alınmadan yapılacak karşılaştırmalar anlamsızdır. Bu çaba, iktidarın sorumluluğu kabul etmemek için kaçış yolu. Millî gelirin sürekli azaldığı ve AB ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip ülkemizde, hatta Çin'in bile birçok bölgesinin altına indiği ülkemizde vatandaşlarımızın gelir durumuna bakarak kıyaslama yapılmalı.
* Avrupa'da asgari ücretle alınabilen akaryakıt miktarı ile ülkemizde asgari ücretle alınabilen akaryakıt miktarı arasında 4 kata yakın fark var. Avrupa'da yakıt fiyatının en yüksek olduğu ülke olan Hollanda'da yakıt fiyatı 1,874 Euro (20,6 TL) iken asgari ücret yaklaşık 1650 Euro (18.500 TL) Bizde ise yakıt fiyatı 0,751 Euro (8,15 TL) iken asgari ücret 2.825 TL.
* Yani Hollanda da yakıt fiyatı bize göre 2,5 kat fazla ancak asgari ücret de 6,5 kat fazla. Bir Hollandalı asgari ücretiyle 880 litre benzin alabilirken bizim vatandaşımız asgari ücretiyle sadece 346 litre benzin alabiliyor. Hollanda vatandaşı bizim vatandaşımıza kıyasla çok daha rahat (2,5 kat) yaşıyor.
* İktidar ve yandaşları çözüm namına bir adım atmadıkları gibi, eski bir AK Parti Milletvekilinin yaptığı gibi alay etme cüretinde bulunuyorlar. ‘Mini mini zam yapılıyor' diyorlar. O zaman vatandaşlarımızın gelirlerini de mini mini artırın.
* Nitekim son bir ayda mini mini zam yaparak akaryakıta son bir ayda 5 kez zam yapılmıştır. Dolar kuru arttıkça akaryakıt fiyatları da artmaya devam edecektir. * Vatandaşlarımızın gelirleri ancak TÜİK'in makyajlı enflasyonu oranında 6 ayda bir artırılıyor ve TL'deki değer kaybı çok daha hızlı olduğu için reel gelirimiz sürekli azalıyor.
* Her ay sürekli fakirleşiyoruz. Her gün yeni bir zam haberi ile uyanıyoruz. Dolar kuru artıyor. Enflasyon tırmanıyor. Ekonomik göstergeler sürekli kötüye gidiyor. Vatandaşlarımızın alım gücünün sürekli düştüğü bir dönemde iktidarın elinden ise zamları küçümsemek ve meşrulaştırmak geliyor.
* Zamların yağmur gibi yağdığı bir dönemde bu zamları küçümseyerek ve meşrulaştırarak vatandaşlarımızı rahatlatamazsınız. İvedi olarak ekonomimizi düzeltecek, vatandaşlarımızın gelir seviyesini yükseltecek adımlar atmalısınız. Atamıyor musunuz?
O zaman yol açın biz atalım ve ülkemizi düzlüğe çıkartalım.
