İflasın eşiğindeki Arjantin’in Pesosu bile TL’den dirençli çıktı.
Ekonomik krizle boğuşan gelişmekte olan ülkeler, corona virüsü salgını ile birlikte ağır bir darbe aldı. Bu süreçte kırılgan ekonomileri ile sık sık gündeme gelen Türkiye, Arjantin, Güney Afrika gibi ülkelerin paraları dolar karşısında adeta mum gibi eridi. Merkez Bankası'nın (MB) örtülü faiz artışına gitmesi de TL'yi korumaya yetmedi. Türkiye'nin yeni bir kur şoku yaşamaması için para politikasının gözden geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. “Doların küresel olarak zayıf seyrettiği bir dönemde TL diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden belirgin şekilde negatif ayrıştı” diyen Uzmanlar “Öyle ki, son bir aylık zaman dilimine baktığımızda dolar endeksi (DXY) yaklaşık yüzde 3 değer kaybederken, aynı dönemde doların TL karşısında ise yüzde 8'e yakın değer kazandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
TL, yılbaşından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 24.2 değer yitirirken, Arjantin Pesosu dolar karşısında aynı dönemde yüzde 21.7 geriledi. Böylece üç yıldır ekonomik krizle boğuşan ve iflasa sürüklenen Arjantin'in para birimi TL'den daha dirençli çıktı.
Yılbaşından bu yana Rus Rublesi dolar karşısında yüzde 18.8, Brezilya Reali yüzde 37, Güney Afrika Randı yüzde 24.5, Meksika Pesosu ise yüzde 16.1 değer yitirdi.
Örtülü faiz artışlarının devamının MB nezdindeki faiz artışı ile resmiyet kazanmasının TL'nin değer kaybını önleme açısından önemli bir mesaj olabileceğini belirten uzmanlar, “Türkiye ile ilgili yazılan her makro yazıdaki gibi yapısal reformlar olmadan bu durumun sadece yaraya bant yapıştırmaktan farklı olmayacağını belirtmekte fayda var” dedi.
Yılbaşında küresel faizlerde trendin düşüş yönünde olduğu ve yurtiçinde enflasyonun geri çekildiği bir dönemde büyümeyi desteklemek için MB'nin faiz indirimi fırsatını kullanmasının anlaşılabilir bir strateji olduğunu dile getiren uzmanlar “Corona virüsü ile birlikte ihracattaki daralma, turizm gelirlerinin azalması ve TL'yi savunmak için daha fazla kaynak gerekebileceği algısı dengeleri değiştirdi. Bu noktada, MB'nin enflasyonun seyrini de göz önünde bulundurarak, para politikasını geçmiş dönemlerde sıklıkla vurguladığı makul reel faiz kavramı doğrultusunda belirlemesi özellikle kısa vadede kırılganlığın önüne geçmek için yeterli olacaktır.”