Geçen yıl yaşanan döviz şoku TL'nin dolar karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine neden oldu. Aralık ayında TL'nin dolar karşısındaki yıllık kaybı yüzde 40'ı bulurken, kur krizinin etkilerinin hafiflemesi, küresel piyasalarda doların zayıflaması gibi faktörlerin etkisi ile TL kayıplarının bir kısmını telafi etmeyi başardı. Ancak hâlâ TL'nin dolar karşısında yüzde 14.7 düzeyinde değer kaybı olduğu dikkate alındığında tasarrufların enflasyon karşısında korunabilmesi vatandaşların en önemli gündem maddelerinden birini oluşturdu. Geçen yıl 10 Ağustos'ta dolar 7.2393 lira, 8 Euro ise 8.2390 lira ile tarih zirvelerini test ettiğinde Türkiye'de birçok kişi krizin derinleşeceğini düşünerek zirve seviyelerinden döviz almakta tereddüt etmedi. 10 Ağustos 2018'de dolar 7.2393 liraya kadar yükselirken, ABD ile yaşanan rahip Brunson krizinin derinleşeceği ve TL'nin değer kaybedeceği beklentileri ile o tarihte dolara yatırım yapanların kaybı büyük oldu. Nitekim 10 bin lirası olan bir vatandaş 7.2393 liradan yaklaşık 1381 dolar alabiliyordu. 1 Ağustos'ta tekrar TL'ye dönmek isteseydi, eline geçecek miktar 7.771 lira olacaktı. Doların yükseleceğini düşünerek bekleyenlerin kaybı 2.229 liralık kaybı olacaktı.
FÜZELER BEKLENDİ
Geçen yıl Euro 8.2390 lira ile zirveyi test ettiğinde 10 bin lira ile 1.214 Euro alınabiliyordu. 1 Ağustos'ta 6.2412 liradan bozdurdurulduğunda ise vatandaşın eline 7.536 lira geçecekti. Yani,yatırımcının zararı 2.464 lirayı buldu. Türkiye'nin satın aldığı Rus S-400 füzeleri dolasıyla ABD'nin Türkiye yatırım uygulayabileceği yönündeki endişeler yılın büyük bir bölümünde döviz hesaplarının korunmasında etkili oldu. Ancak geçen ay S-400 füzelerinin Türkiye'ye teslim edilmeye başlaması ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye yatırım konusunda isteksiz davrandığının görülmesi doların zayıflamasında önemli bir faktör oldu. Ticaret savaşları ve küresel ekonomideki durgunluğun etkisiyle küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalarda döviz fiyatları üzerinde etkili oldu.
Gram altının getirisi 776 lira
Finansal dalgalanma döneminde birikimlerini korumak isteyenlerin tercih ettiği önemli yatırım araçlarından biri de altın oldu. Geçen yıl 1 Ağustos'ta 10 bin lirasıyla gram altın alanlar daha avantajlı çıktı. O tarihte gram altın 240.38 liradan işlem görüyordu. Ve 10 bin lira ile 41.60 gram altın alabiliyordu. 1 Ağustos itibarıyla altının gram fiyatı 259.05 lira olurken, yatırımcı altını bozdurduğunda 10.776 lirası olurdu. Yani aradan geçen bir yıllık sürede birikimini 776 lira artırdı.
Faizde bekleyen yatırımcı kârlı çıktı
Geçen yıldan bu yana yaşanan finansal dalgalanmadan korunmak için birikimlerini vadeli hesaplarda tutan vatandaşlar da bu dönemde faiz geliri elde etmeyi başardı. Geçen yıl ekim ayında yüzde 24.52 ile tarihi zirvesini gören yıllık tüketici enflasyonu haziran ayında yüzde 15.72 düzeyine geriledi. Aynı dönemde bankaların üç ay vadede mevduat faizine uyguladığı en yüksek faiz yüzde 24.47 ile Kasım 2018'de görülürken, en düşük faiz ise yüzde 17.62 ile geçen yıl ağustos ayında yaşandı. Yine de bu dönemde 10 bin lirasını vadeli mevduat faizinde tutan vatandaşın bir yıllık bir sürede içinde eline geçen faiz geliri 2.280 lirayı buldu.
186 MİLYAR DOLAR DÖVİZDE BEKLİYOR
Kur dalgalanmalarına karşı deneyim sahibi vatandaşlar genellikle riskleri bertaraf etmek için dövizde kalmayı tercih etti. Yaşanan ekonomik kriz, yüksek enflasyondan korunma isteği ile döviz mevduatlarını toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 54'e yakın seviyelere ulaştı. 26 Temmuz haftasında yurtiçi yerleşiklerin hesaplarındaki döviz miktarı 186 milyar doları aştı. Geçen yıl ağustos ayında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki mevduat 152 milyar dolar seviyesindeydi. Yani, kur krizinden bu yana geçen süre boyunca döviz gerilemeye devam etmiş olsa da temkinli vatandaşlar her fırsatta döviz almaya devam etti. Ekonomistler, TL'ye güven tesis edilmeden, dolarizasyonun önüne geçilemeyeceğini dile getiriyor.