2008 krizindeki bir tablo ile karşı karşıya kaldıklarını belirten sektör temsilcileri vergi indiriminin yeterli olmadığını dile getirdi.
Çin'den sonra en büyük üretici konumundaki beyaz eşya sektörünü 2008 rakamlarına döndürdü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı, 2018'in çalkantılı bir yıl olduğuna dikkat çekerek, sektörün 57 milyar TL'lik ciroya ulaştığını açıkladı. Son 10 yılda 169 milyon dolarlık ihracata ulaştıklarını anlatan Güler, sektör gelirlerinin yüzde 70'inin ihracattan geldiğini ve türbülanslı dönemi ihracat ile atlatabildiklerini vurguladı.
2018'de sektör satışlarının toplamda yüzde 1 daralma ile 25.7 milyon adetten 25.4 milyon adete düştüğünü ve ağustos sonrası türbülansın piyasaya yansıdığını dile getiren Güler, “İç piyasa yüzde 17.2 daraldı.
Ağustos- aralık dönemde daralma yüzde 24'e kadar ulaştı. İç pazardaki daralma toplam satışları da etkiledi. Aralık ayında 368 bin adetlik satış gerçekleşti. Bu adedi en son 2008 yılında gördük. Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) sıfırlanmasıyla ile yüzde 30-40 seviyesine ulaşan daralma yarıya kadar indi” bilgisini verdi. İç pazarda sert daralmanın devam etmesi durumunda ihracatın da bundan olumsuz etkilendiğini anlatan Güler, iç pazar yükleri nedeniyle sektörün 5 yılda bir sıçrama yaptığını ancak istikrarlı büyüyemediğini dile getirdi. ÖTV'nin tamamen kaldırılması gerektiğini kaydeden Güler, sektörün ekonomiye yıllık 3.5 milyar dolarlık döviz kazandırdığını açıkladı.
2019 yılında alım gücünün düşmeye devam edeceğini aktaran Güler, tüketim açısından bu yılın şahane bir yıl olmayacağını kaydetti. Güler, vergi indirimlerinin nisan ayı sonunda kaldırılması durumunda adet bazında yüzde 20'lik bir daralma görülebileceğini, ÖTV indiriminin devam etmesi durumunda ise daralmanın yüzde 8-10 seviyesinde kalabileceğini dile getirdi.
Türkiye'de kapasite kullanım oranlarının yüzde 18 daraldığını anlatan Güler, “Türkiye Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük üreticisi. Rakamlar böyle giderse Polonya bizi geçebilir” dedi. Finansman maliyetlerinin yüzde 12'lerden yüzde 32'lere geldiğini ve finansman maliyetinin 3 katına çıktığını anlatan Güler, “Avrupalı rakiplerimiz daha önce bir iki puan daha aşağı borçlanıyordu biz rekabetçiliğimiz ile bunu kapatıyorduk. Şimdi bu iki katına çıkmış durumda.
Finansmana erişim şirketler önünde ciddi engel” diye konuştu.
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Kara ise 2018 yılında yaşanan sıkıntının kur şokuna bağlı enflasyon problemi olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Beyaz eşya ürünlerinin tekrar talep edilir olması için bazı tedbirlerin devreye girmesi gerektiğini kaydeden Kara, “Artık ÖTV bile kalıcı önlem olmuyor.
Taksit sınırlamasının 12 aya çıkarılması da önemli ancak bu yetmiyor. Bu talebin ciddi oranda daralmasına neden oluyor. Bunun 18-20 aya yeniden çıkarılması gerekiyor. Ürün fiyatları çok arttı. Taksit sayılarının azaltılması sektördeki sorumları bir nebze azalttı” değerlendirmesini yaptı.