Balık avlanmadığı için av sezonunun ilk gününde İstanbul Balık Halinde fiyatlar aşırı yüksek olurken, en çok Norveç somonu alıcı buldu. Küçük teknelerin tuttuğu yerli sardalyanın ise kasasının 100-150 TL (kilosu 20) olması dikkat çekti. Yasağın sembol balığı olan lüfer ise balıkhanede sadece 1 kasa olarak karşımıza çıktı. Kilosu ise dudak uçuklattı: 100 TL!
Bakanlığın aldığı kararın balıkçıların sonunu getireceğini, istavrit, palamut, lüfer ve hamsi gibi türlerin göç ettikleri için komşu ülkeler tarafından tutulacağını iddia eden gırgır tekneleri, balık av sezonunun ilk günü ava çıkmadı. İstanbul Bölgesi Su Ürünleri kooperatiflerine bağlı tekneler av derinliğinin 18’den 24 metreye çıkartılmasını protesto amacıyla 3 gün denize açılmama kararı alırken av yasağının sona erdiği ilk saatlerinde balık hali alışılmışın dışında hareketsizdi.
Kumkapı’daki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali’ne daha çok buzhane balığı olarak adlandırılan, daha önceden tutulan balıklar getirilirken fiyatlarının yüksekliği dikkat çekti. En çok tükettiğimiz istavrit ve hamsinin bile balıkhanede oldukça az bulunduğu görülürken kasa fiyatı 40 TL’den alıcı buldu.
Sembol balık lüfer
Kilosu 10 TL’ye gelen buzhane istavrit ve hamsisinin tüketiciye en az 15-20 TL’den sunulacağını belirten Ömer Beter, “Avcılık olsaydı taze istavritin kasası 10 TL olur, kabzımal da, tüketici de balığa daha kolay ulaşırdı. Derinliğin artırılması sadece balıkçıyı değil, tüketiciyi de çok olumsuz etkileyecek” dedi.
40 yıldır balıkhanede çalıştığını söyleyen Ahmet Yarar da, “Çinekopun bile kasası 60 TL. Kilosu 15 TL’ye gelir. Tüketici kaça alır bilemem. Av yasağı herkesi olumsuz etkiler” dedi. Av yasağını olumlu bulan balık satıcısı Hasan Purut ise, “Gelecek kuşaklarımızın balık yemesi için yasak uygulanmalı. Ama gırgır teknelerinin ağları da çok iyi denetlenmeli” dedi.
Balık halinin tek lüfer tezgahını açan Erkan Gömeç de sadece av derinliğinin değil küçük balık avlanmasının zararlarına değindi. Gömeç, “Troller hep önyargıyla eleştirilir. Ama gırgırların devasa ağları suda ne varsa alıyor. Balık ağları daha fabrikadan çıkmadan önce denetlenmeli, göz açıklıklarının uygunluklarına bakılmalı. Bunlar lüfer bile değil. Sarıkanat ama kasasını 300’den veriyorum. Tam lüfer bile olmadan balıkhaneye geldi” diye konuştu. Balık halinde yeni avlanan taze balık olarak karşımıza çıkan sardalyanın da küçük teknelerle avlandığı görüldü. Halde palamut, istavrit ve hamsi gibi çok tükettiğimiz balıkların olmaması Norveç somon balığının daha fazla satılmasına neden oldu.