Kuruluştan yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunun "BB-" olarak teyit edildiği, kredi notu görünümünün ise "negatif"ten "durağan"a çevrildiği bildirildi.
Türkiye'nin yeni ekonomi yönetimiyle daha tutarlı ve Ortodoks bir politikaya dönüşünün 2020'de düşen uluslararası rezervlerden, yüksek cari açık ve kötüleşen yatırımcı güveninden kaynaklanan kısa vadeli dış finansman risklerini hafifletmeye yardımcı olduğuna işaret edilen açıklamada, "Para politikası önemli ölçüde sıkılaştırıldı, uluslararası rezervler istikrar kazandı ve Türk Lirası kasım ayı başından bu yana dolar karşısında yüzde 18 değer kazandı." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para politikasında sadeleşmeye gittiği anımsatılarak, yatırımcı duyarlılığı ve yerel aktörlerdeki değişimin Türk Lirası'nın önemli ölçüde değer kazanmasına, risk priminin düşmesine ve bazı net sermaye girişlerine yol açtığı aktarıldı. Türkiye ekonomisine ilişkin tahminlere de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin geçen yılın 3'üncü çeyreğindeki güçlü toparlanmanın ardından pozitif büyüme ivmesini sürdürdüğü ve 2020'de yüzde 1,4 büyüdüğünün tahmin edildiği bildirildi.
Ülke ekonomisinin 2021'de yüzde 5,7 büyümesinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, büyüme hızının 2022'de de yüzde 4,7 olmasının öngörüldüğü kaydedildi. Açıklamada, enflasyonun ise bu yıl sonunda yüzde 11'e ve 2022'de yüzde 9,2'ye düşmesinin beklendiği bildirildi.