Bir yanda yurtdışında yaşanan sıkıntılar, diğer yandan içerideki kriz söylemleri ve cari açık tartışmaları doları bugün 1.73 TL'ye, euroyu da 2.48 TL sınırına kadar taşıdı.
Dolarda yaşanan artış ay başından bu yana yüzde 7.5'e dayandı. Euro ise aynı dönemde yüzde 6.5 değer kazandı.
Dövizde yaşanan bu yükseliş tasarruf sahiplerinin ve yatırımcıların da kafasını karıştırdı. Şimdi herkes bu kriz söylentilerinin gerçek olup olmadığını ve dövizdeki hareketin ne olacağını sorguluyor.
Merkez'den dolara iki müdahale birden geldi
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu'na göre dolarda piyasaların düşündüğünden çok daha hızlı bir yükseliş oldu.
Saltoğlu, "Piyasalar, Merkez Bankası'nın ne yapacağını da sınamak istiyor. Normal şartlarda, bu seviyelerde elinde döviz tutanların satışı olurdu ancak bu satış özellikle hükümet tarafından gelen açıklamalar ile Fitch'in ve IMF'in değerlendirmelerini yarattığı tedirginlik nedeniyle gelmiyor. O nedenle şu anda piyasa yukarı yönlü tek taraflı hareket eder hale geldi" diye konuşuyor.
1.80 TL'Yİ GÖREBİLİR
Saltoğlu, şöyle devam etti:
"Dolar/TL'nin 1.80'i görme ihtimali bulunuyor. Bu noktadan sonra hane halkı ve Merkez Bankası'nın hangi seviyede kaygı duyup harekete geçeceği merak ediliyor. Daha önce kur sepetinde bu seviye 2.00 diye düşünülüyordu ancak şimdi 2.10'lu seviyelere kadar çıkıldı.
Hükümet tarafından gelen söylemlerle, sözel anlamda beklenti yönetimi gerçekleştirilmek istediler. Ancak zamanla ters oldu. Bu da döviz müşterisinin satışını durdurmuş oldu. Biraz şansızlık ve koordinasyonsuzluk oldu. Belki iyi niyetli bir girişimdi ancak beklenmedik şekilde kıvılcım, ateşe döndü.
Merkez Bankası yükselen tansiyonu düşürmek için öncelikle döviz alım ihaleleri tarafında adımlar atabilir. Günlük 30 milyon dolar olan döviz alım miktarını sıfıra indirebilir. Ancak Merkez'in daha kalıcı önlemler alması için öncelikle yaşananların spekülatif olmadığına inanması gerekiyor. Aksi takdirde şimdiye kadar uyguladığı stratejiyi bir anda silmek istemeyecektir.
Merkez bu yönde karar almak istediğinde, ki bunda ABD ve AB başta olmak üzere yurtdışındaki gelişmeler önem teşkil ediyor; faiz koridorunu daraltarak piyasadaki likidite faktörünü indirebilir ve kurun hangi seviyesinin enflasyon hedeflerini tehdit edeceğine yönelik mesajlar verebilir.
KISA VADEDE KAZANÇ SAĞLAYIP GERİ DÖNECEKLER
Hürriyet Gazetesi yazarı Ege Cansen, piyasalardaki bu gelişmelerin altında tek bir neden olduğunu, bunun da cari açığı azaltmak olduğunu belirtiyor. Cari açık ile ilgili birçok sebep ortaya atılabileceğini belirten Cansen'e göre asıl neden ise ucuz döviz fiyatları.
Bu tabloya bakıldığında da cari açığın kapatılması için döviz fiyatlarının artması gerektiğini söyleyen Cansen şöyle devam ediyor:
"Bugün piyasalarda yaşanan gelişmeler aslında bir pozisyon değişikliği. Dövizdeki artışı kaçırmak istemeyen yatırımcılar özellikle hisse senedi pozisyonlarını bozduğu için dolar ve euroda yükseliş hızlandı. Aslında kişinin niyeti borsadan hemen çıkmak için değildir. Kısaca dövizde bu trendi gören yatırımcılar kısa vadede kazanç sağlayıp daha sonra hisse senedi pozisyonlarına dönecekler."
Bakanların geçtiğimiz hafta yaptığı kriz uyarılarını da iki başlıkta değerlendirmek gerektiğini söyleyen Cansen, "Bakanların uyarıların iki başlık vardı; Harcamayın ve döviz borçlanmayın. Bakanlar 'harcamayın' derken ekonomiyi soğutmaya çalıştıkları çok açık. Döviz ile borçlanmayın diyerek de döviz cinsi borcu olan özel sektörü uyarıyor. Çünkü döviz fiyatlarının artmasıyla birlikte özel sektörün borçlu olduğu bankalar zarar görebilir. Döviz ile borçlanmayın uyarısının da özel sektör ve bankaların zarar görmesini önlemek amacıyla yapıldığını düşünüyorum" dedi.
ÜÇ NEDENİ VAR
Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç'a göre dövizdeki yükselişin temel nedenleri, Fitch'in yaptığı cari açık uyarısı, IMF'nin Türkiye ekonomisiyle ilgili açıklamaları ve ekonomi yönetiminden gelen söylemler. Fitch'in temkinli olun açıklaması bu süreci tetiklerken, IMF'nin açıklamaları geldi, ardından da birkaç yabancı yatırım kuruluşunun yazdıklarıyla birleşince tepki hızlandı.
Toğuç, uluslararası piyasalara bakıldığında ABD'nin temerrüt riski ve faiz artırmayacağı gerçeğinden hareketle doların böyle yükselmesi için bir neden görülmediğine dikkat çekerken, "Bu nedenle dolarda yaşanan bu yükseliş satış fırsatı olarak görülmeli" diyor.
YABANCI KURULUŞLAR MANÜPİLATİF HAREKETLERİ YÖNLENDİRİYOR
Toğuç, şunları anlatıyor:
"Piyasalardaki bazı manipülatif hareketlerin yabancı kuruluşlar tarafından yönlendirildiğini de düşünüyorum. Böylece Merkez Bankası üzerinde faiz artırılması için baskı yapıldığı kanaatindeyim. Oysa Türkiye'deki faizler şu anda, borç içinde yüzen ve mali açıdan büyük zorluklara karşı karşıya bulunan ülkelerden dahi fazla seviyede.
Euro/dolar paritesinde 1.50'ye doğru bir hareket görünüyor. Dolar/TL için ise satış seviyelerinde bulunduğumuzu düşünüyorum. İMKB ise kısa vadeli yatırım için uygun seviyede bulunuyor."
YÜKSELİŞ DURULUR ANCAK HAREKETLİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ
/_np/9423/14009423.jpgRadikal Gazetesi yazarı ekonomist Uğur Gürses'e göre dövizde yaşanan yükseliş önümüzdeki günlerde biraz durulabilir.
Ancak piyasaların artık dalgalı bir döneme girdiği konusunda uyarılarda bulunan Gürses, "bizi bundan sonra daha oynak bir dönem bekliyor. Hem dış faktörler hem de içerideki politika belirsizlikleri nedeniyle kurların hareketli olacağı bir dönem yaşayacağız. Kısa vadede hareket yatışsa bile sonrasında sert iniş-çıkışlar görebiliriz" diyor.
Piyasaların bundan sadece birkaç hafta öncesine kadar ağırlıklı olarak yurtdışına baktığını ancak artık iç piyasadaki gelişmelerin önem kazandığını söyleyen Gürses, şöyle devam etti:
"Son zamanlarda bir belirsizlik dönemine girildi. Mesela Merkez Bankası enflasyon hedeflemesinin neresinde, enflayon politikası nedir? Mali politika önlemleri ne zaman alınacak belli değil. Bir de dönüp dolaşıp cari açık konusuna alıyoruz. Üzerine hükümet tarafından gelen kriz açıklamaları da eklenince piyasaların ekseni kaydı."
TASARRUFÇULAR BU SEVİYEDEN DOLAR ALMIYOR
Dolardaki bu seviye üzerinden tasarrufçuların alım yapmadığına dikkat çeken Gürses, "İnsanlar artık öğrendi. Yükseliş ve düşüşlere alıştı. Hatta bu yükselişi satış fırsatı olarak değerlendirme isteyen tasarrufçular olacaktır. Bu seviyeden doları Türkiye'den çıkacak olan yabancı yatırımcılar veya hala kârda olanlar alabilir" diye konuştu.
BİZE GÖRE DÖVİZ SATMA ZAMANI
Global Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay da artık döviz satma zamanının geldiğini düşünüyor. Kurda eylül ayında bekledikleri 'kontrolsüz' yükselişin iki ay öncesinde gerçekleştiğini söyleyen Uskuay, şunları anlatıyor:
"Dolardaki yükselişin ana nedeni cari açık. Ancak bu yükseliş ekonomik dengesizlikleri giderecek. İç tüketim yavaşlayacak, cari açık da ithalattaki düşüşle birlikte azalacak. Kurda kısa vadede 1.75 TL, euroda ise 2.50 TL'nin geçilmesini beklemiyorum. Özellikle cuma günü açıklanacak dış ticaret rakamlarının olumlu gelmesi ile bu gevşemeyi izleyebiliriz"
Ağustos ayında bir düzeltme beklediğini anlatan Uskuay, Eylül'de ise dolarda tekrar 1.75 TL üzerinin zorlanabileceğini belirtti.