2011 yılının Ocak ayında 6 milyar 23 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabında, bu yılın aynı ayında yüzde 0.41 azalışla 5 milyar 998 milyon dolar açık meydana geldi.
Cari açıkta geçen seneye oranla kısmi bir gerileme yaşanmasına rağmen, Türkiye'nin son dönemde yavaş büyüme işaretleri vermesi dikkate alındığında cari açığın düşüş eğilimine girmemesi uzmanlar tarafından olumsuz olarak değerlendiriliyor.
Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu, "Ocak ayındaki sanayi üretimin hızlı artmamasına rağmen, cari açığın 2011'dekine benzer seyir izlediğini görüyoruz. Sanayide ve iç tasarruflarda ciddi bir yapısal değişim yaşanmadan, hem ekonomide büyüme hem de cari açığı kısma beklentisinin aynı anda sağlanmasının kolay değil" dedi.
Besimoğlu cari açığın finansmanı tarafında da piyasalardaki likiditenin durumunun çok çalkantılı olacağını, dışarıdan paranın gelmesi ve büyümeyi ileri doğru atmaya çalışmanın, cari açık problemini 2013'e de sarkıtacağına dikkat çekti.
Besimoğlu, artan enerji fiyatlarının da yansıtılmasıyla önümüzdeki dönemde TÜFE de yukarı yönlü bir seyir izlenebileceği uyarısında bulundu.
TL ÜZERİNDE BASKI YARATIYOR
UniCredit Menkul Değerler Başekonomisti Güldem Atabay ise cari açıkta yaşanan gelişmelerin dolar/TL üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığını söyledi.
Atabay, "Hem paritenin yukarı gitmesi hem de artan petrol fiyatlarının cari açık tarafında yükselişe neden olması TL'ye güç kaybettiriyor. Petrol burada önemli. Çin ve İran'dan gelen haberlere bakıldığında kısmi rahatlama görülüyor. Bu nedenle baskının sınırlı olacağını düşünüyorum ve Merkez Bankası'nın müdahalesini şu an itibariyle beklemiyorum" dedi.