Önümüzdeki eğitim-öğretim yılının da 31 Ağustos'ta başlaması öngörülüyor. Okulların yaklaşık iki hafta geç kapanacak olması ve gönüllü okul uygulamasının turizm sektörüne etkilerini değerlendiren turizm sektörü temsilcileri, bu yaz sezonu için iç turizm hareketliliğine umut bağladıklarını, ancak eğitimin öncelikli olduğuna işaret etti.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, eğitimin önemli bir konu olduğunu belirterek, “Çünkü eğitim çok aksadı ve çocuklar uzaktan gerekli düzeyde eğitim alamadı. Turizm bizim için çok önemli ama birinci önceliğimiz sağlık ve eğitim. Turizm en önemli sektörümüz ama eğitimi ihmal edemeyiz, devam etmesi gerekiyor. Veliler de muhtemelen tatil planlarını arada kalan 1.5- 2 aylık sürece göre yapar. Tabi ki bu iç turizmi bir miktar etkiler ama eğitimi ihmal edemeyiz" dedi.
Okulların kapanmasıyla ilgili uzayan sürecin iki hafta olduğunu da belirten Çetin, “Bu iki hafta turizmi ne kadar etkiler iyi düşünmek lazım. Ama iç turizm zaten olacak, çünkü herkes planlamalarını erteledi ve iki aya sıkışacak ve o dönemde yoğunluk yaşayacağız. Zaten yurt dışından da çok yoğun bir talep ve otelleri yüzde 100 doldurma ihtimalimiz yok, oradaki açığımızı iki ayda iç turizmle kapatırız. Ama eğitimdeki açığı da kapatmamız gerekir. Çünkü bir senedir çocuklar gerektiği düzeyde eğitim alamıyor. Aksi takdirde bu kez geleceğimizi de sıkıntıya sokarız. Önce sağlığımızı koruyacağız, sonra çocuklarımızı eğiteceğiz, sonra turizmi düşüneceğiz" diye konuştu.
Kararın iç turizmi muhakkak etkileyeceğini belirten Alternatif Turizm İşletmecileri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca ise, “Çünkü insanlar artık önceden rezervasyon yaparak tatillerini değerlendiriyor. Şu anda özellikle çocukları olanlar için önceden tatil planlaması yapılmayacak ve bu da rezervasyon planlamasına yansıyacaktır. 3 Temmuz'dan sonraki dönemde de ne kadar veli çocuğunu gönüllü okula gönderecek. Çünkü insanlarda tatil ihtiyacı oluştu ama eğitim de çok önemli. Eğitimde de ciddi sıkıntı yaşandı, eksikler var, çocukların eksiklerini kapatması gerekiyor. Tatil ihtiyacı da ciddi düzeyde ve 3 Temmuz'dan sonra iç pazarda bir hareketlenme başlar" ifadelerini kullandı.
Gönüllü okul konusunda ise ne kadar velinin tatilinden vazgeçip çocuğunu okula göndereceğine ilişkin şu an yorum yapmanın erken olduğunu kaydeden Karaca, “Pandeminin gidişatı da sürekli yön değiştiriyor. Son dönemde bir artış söz konusu ve tekrar kapanmadan bahsediliyor. Dolayısıyla çok bilinmeyenli bir denklem. Tabi turizm sektörü açısından olumsuz bir durum ama yapacak bir şey yok. Eğitim de çok önemli. Burada hükümetin mümkün olduğunca turizm sektörünü de göz önünde bulundurarak kararlar alacağını düşünüyorum. Turizm sektörünün de mağdur edilmeyeceği kanaatindeyim" dedi.
Eğitimin öncelikli olduğuna dikkat çeken Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, “Sektörde herkes yurt dışındaki işaretler sıkıntılı olunca kendini iç turizme yönlendirdi. İç turizmden beklenti büyüktü ve dış turizmin ne olacağı konusunda halihazırda çok bir netlik yok. Bu bağlamda biraz sekteye uğratmış olabilir ama ben eğitimin öncelikli olduğunu düşünüyorum. Çocuklar bir senedir okuluna gidemiyor" şeklinde konuştu.
Bu nedenle sektörün bu seneyi de kaybetmiş olabileceğine değinen Yavuz, “Ama hiç olmazsa gelecek senelerimize hem turizm hem de çocuklarımızın eğitimi anlamında zarar vermeyiz. Bu sene iç turizme daralma getirebilir ama bunun doğru olduğunu düşünüyorum, önce eğitim. Bu sene zaten böyle olmasaydı da gümbür gümbür bir turizm beklemiyordu kimse. Onun için çok değil ama biraz kayıp olacaktır. Gezmek isteyenler gene çıkıp gezecektir. Ama eğitim için bu fedakarlık yapılır diye düşünüyorum" dedi.
Ezberlerin yıkıldığı bir ortamda bütünsel bir yaklaşımın, daha doğru sonuçlar alınması ve sürdürülebilirliği sağlayacağını belirten Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Ali Bahar ise öngörülen eğitim takviminin, turizm sektörünü, yerli turist açısından olumsuz yönde etkileyecek potansiyelde olduğunu söyledi. Bahar, pandemiden en çok etkilenen turizmin, hızlı toparlanma ve 2020 yılının yaralarını sarma anlamında atılacak her olumlu adıma, büyüklüğüne ve küçüklüğüne bakmaksızın ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Yaz tatilinin turizm açısından önemine dikkati çeken Bahar, şöyle konuştu: “Turizmde yeter seviyelere ulaşabilmek için yabancı turist potansiyelinin yerli turist potansiyeli ile desteklenmesi bir zaruret gibi görünmektedir. Çünkü henüz aşılamada istenen seviyelere gelebilmiş ülke, neredeyse yok gibi. Bu da yabancı turist sayılarında düşüşe neden olacak önemli bir etken. Bu olumsuzluğa yaz tatili olmayan bir eğitim yılı eklenince turizm sektörü, beklediği sıçramayı yapacak ortamı bulamayabilir. Bu bakımdan yaz tatilinin ekim ayı ortalarına kadar uzatılması da dahil olacak şekilde eğitim-öğretim dönemi takviminin tekrar değerlendirilmesi tüm kesimlerin menfaatine olabilir."
Eğitimin de pandemiden en çok etkilenen bir diğer konu olduğunu söyleyen Bahar, “Eğitim-öğretim faaliyetlerinin, 2020 yılının eksiklerini de giderecek şekilde, hızlı ve etkili bir şekilde başlatılması, ülkemizin geleceği açısından elzemdir. Tam hazırlıklı olarak açılmadığımız takdirde, tekrar, yeni kapat-açların gündeme geleceği tecrübeyle sabit. Bu bakımdan sadece turizmi ya da sadece eğitimi önceleyen bir yaklaşım ya da uygulama, diğerinde derin tahribatlara neden olabilir. 2021 yılı yaz dönemini, turizmi ve eğitimi kapsayan bir yaklaşım ile Sağlık Bakanlığı'nın da olduğu bir masada, konuyu etraflıca değerlendirerek planlaması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.