Bu aralar erkeklerin favori kadınısınız. Bayılıyorlar size! Hoşunuza gidiyor mu?
- Hem de nasıl! Beğenilmek şahane!
Ne güzel, kıvırmadan söylüyorsunuz. Bir sürü kadın, “Aklımı ve yeteneklerimi beğenmeleri daha önemli, güzellik geçici” filan deyip ukalalık eder...
- Valla ben modelim. İşim güzellikle. Tabii ki insanların beni güzel bulması hoşuma gider. Üstelik sadece güzel olduğum için değil, içten olduğum için de beni beğeniyorlar.
Kendimize güvenimiz de var!
- Var, var. Bir de erkekler bu ülkede, komik kadına da alışık değil. Güzel ve komik kadına. Ben öyleyim. Bütün arkadaşlarım bana çok güler. Espri anlayışım var, kendimle de dalga geçebilirim, başkalarıyla da. Sonra, surat asmam, kasmam, kaprisli değilim, uyumluyum. İngilizce ‘easy going’ derler ya...
Bu da iyiymiş!
- Ama gerçekten öyleyim. Defilelerde 40 numara ayakkabı gelir, benim ayağım 38. Panik olurlar, “Telaşa gerek yok, getirin onları ben giyerim” derim, ucuna pamuğu koyar, giyer defileye çıkarım.
‘Survivor’da da gayet uyumluydunuz...
- Evet. Acun bile, “Tek şikayet etmeyen Özge’ydi” dedi.
Bir de galiba arkadaşlarınız sizi, fırlama ve çılgın buluyor. Öyle misiniz?
- Var öyle bir tarafım. Akrep burcuyum ama yükselenim İkizler, biraz gelgitliyim. Zaten Survivor’dan beri, her kafadan bir ses çıkıyor. Kimi memelerime taktı, “Silikon bunlar” dedi. Kimi, “Deli misin? Baksana hopluyorlar” dedi.
Silikon mu gerçekten?
- Ay olur mu? Annem ve ablamınkileri görsünler. Bayağı bayağı memeli bir aileyiz!
Şimdi de Acun’un ‘Yok Böyle Dans’ına katılıyorsunuz...
- Evet, riskli. Dikkatli olacağım. Benim için bir sınav. 11-12 yıldır dans da etmiyorum. Zorlayıcı olacak. Ama çok istiyorum. Heyecanla bekliyorum.
Balerin olmanız daha çok kimin hayaliydi, annenizin mi?
- Hayır, babamın. Babam çok istedi. “Ailede mimar var, mühendisi var, avukat var, bir tane de sanatçı olsun” dedi. Babamın desteğiyle başladım. Bir de ablam var. Bahçeşehir Üniversitesi’nde yardımcı doçent. Radyo, televizyon ve sinema mezunu. Çok uzun süre beraber yaşadık. Çok iyi anlaşırız.
O da güzel mi sizin kadar?
- Güzel ne kelime! Küçükken, ablam olmak isterdim. Sarışın, mavi gözlü. Acayip popülerdi. Benim annem de sarışın ve yemyeşil gözlüdür, babam esmer. Ben babamın rengini, annemin yüz hatlarını almışım. Ablam tam tersi. Güzel olan oydu. Ben çok uzun süre çirkindim. Üniversite 1’e kadar çıkma teklifi bile almadım. Çirkin ördek yavrusuydum. Arkadaşlarım sevgili değiştirirken, ben sınıfın uzun, sıska ve tek kaşlı kızıydım. Arası yoktu kaşlarımın. Sonra üniversitede değiştim, kendime bakmaya başladım. Ama o zamanlara kadar güzellik konusunda esamem okunmuyordu.