Bir Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Hayat Önyüksel, 20 yıllık çalışma sonucunda kanserin tedavisinde yeni bir yöntem geliştirdi. Prof. Önyüksel, geliştirdiği yöntemi, “Kanser ilacını kanserli dokuya özel olarak gönderiyorum. Ve diğer dokuların bu ilaçtan zarar görmemesini sağlıyorum. Bunu yapmak için ilacı bir taşıyıcının içine saklıyoruz. Taşıyıcı kanser dokusuna gidiyor ve ilacı orada açığa bırakıyor ve kanserli hücreyi öldürüyor. Böylece yan dokulara zarar vermemek yöntemiyle istediğimiz kadar kanser hücresini öldürecek kadar dozu kullanma olasılığımız oluyor” sözleriyle özetledi.
Geliştirdiği yöntemde, kanser tedavisinde nanoteknoloji kullanıldığını belirten Önyüksel, “İlaç moleküllerini nano taşıyıcı dediğimiz 15 nanometre boyutundaki çok ufak taşıyıcı sistemlerin içine koyuyoruz. Taşıyıcının içinde dolaştığı için kan hücrelerine zarar vermiyor. Taşıyıcıya kansere çok özel bir protein koyuyoruz. Böylece o bölgedeki kanser hücrelerinin hepsini öldürmemesi imkansız duruma geliyor” dedi.
İlaç sadece kanserli hücreye verildiği için ağır ilaçların yarattığı yan etkiler de ortadan kalkmış oluyor.
Kanser ilaçları insanı ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Aşırı derecede halsizlik yapan ilaçlar bağışıklık siteminin çökmesine neden olabiliyor. Buldukları tedaviyle bu olumsuz etkileri engellemeye çalıştıklarını belirten Prof. Önyüksel, “Çünkü bu tarz yan etkiler çok ciddi. Bizim ilacımız saklı bir şekilde kanda dolaştığı için o kimyasal madde kandaki hücrelere saldıramıyor, öldüremiyor. Dolayısıyla halsizlik ve kusma gibi yan etkiler olmuyor” diye konuştu.
Yöntemi, belli bir bölgede yoğunlaşan meme, prostat, bağırsak gibi birçok kanser türünde kullanmak mümkün ancak kan kanserlerinde kullanılamıyor. Prof. Önyüksel çalışmanın patentini aldı. Hayvanlar üzerinde başarılı olan yöntemin insanlar tarafından kullanılması için ise en az 5 yıl gerekiyor.