Kalp-damar hastalıkları her 33 saniyede bir kişinin hayattan kopmasına yol açıyor ancak kardiyologlara göre, günlük hayatta uygulanabilecek basit önlemler, hayat kurtarıcı olabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Can Özer, kalp ve damar hastalıklarının, % 51 oranıyla ölüme yol açan nedenlerin başında geldiğini belirtti. Kalp krizinin, kalp kasını besleyen koroner arter damarlarında meydana gelen daralma ve tıkanmaya bağlı geliştiğini anlatan Dr. Özer, “Kalbi besleyen damarların daralması, yani ateroskleroz hastalığı nedeniyle, kalp kasına gelen kan miktarı azalıyor. Buna koroner arter hastalığı deniliyor. Bazen göğüs ağrısı gibi bir belirti verebiliyor. Ancak hastaların % 25’inde hiçbir belirti görülmüyor. Kalbe kan getiren damarlar tıkanırsa o damarın beslediği bölge kansız kalarak canlılığını kaybediyor. Bu da kalp krizi anlamına geliyor” dedi.
Kalbi besleyen damarların tıkanmasını önlemenin mümkün olduğunu söyleyen Dr. Özer, bu hastalara balon ve stent tedavilerinin uygulandığını ya da koroner by-pass ameliyatı yapıldığını belirtti. Kalp krizine yönelik müdahalelerde zamanla yarışıldığının altını çizen Dr. Özer, “Her geçen dakika, daha fazla kalp kası hücresinin ölmesine neden oluyor. Koroner arterin tıkanmasını izleyen 20-40 dakika içinde başlayan hücresel hasarı en aza indirebilmek için erken yapılacak balon ya da stent uygulamaları son derece önemlidir” uyarısında bulundu.
YAŞAM TARZI, KALP HASTALIKLARINDA ÇOK ETKİLİ
Ancak beslenme ve yaşam koşullarında değişikliğe gidilmezse bu tedavilerin de çözüm olmadığının, çünkü damar sertliğinin yaşam boyu devam eden bir hastalık tablosu çizdiğini vurgulayan Özer, düzenli egzersiz yapmanın, sigaradan uzak durmanın, uygun beslenme tarzı benimsemenin, kolesterol, diyabet ve yüksek tansiyonu kontrol altında tutmanın, kalp-damar hastalıklarından korunmada çok önemli olduğuna dikkat çekti.