2000 yılının sonunda devlet başkanı seçilerek Rusya’yı yönetmeye başlayan Putin, 2008’de anayasa gereği iki dönemini doldurduğu için tekrar adaylığını koyamayarak Kremlin’i Dimitri Medvedev’e emanet etti.
Siyasi yorumcular, 2012 seçimlerine kadar başbakan sıfatını taşıyan Putin’in perde arkasından ülkeyi yönettiği konusunda hemfikir. Aralık 2011’de düzenlenen genel seçimlerden Putin’in partisi Birleşik Rusya birinci çıksa da başkent Moskova, SSCB’nin çöküşünden bu yana en kalabalık protestolara sahne oldu. Seçimlerde usulsüzlük yapıldığını savunan muhalefet, Putin’in devlet başkanı seçilmesine de tepki gösterdi.
Muhaliflere demir yumruk
Toplanma ve gösteri haklarını düzenleyen yasalarda değişikliğe giden Putin, ülke dışından finansman alan sivil toplum örgütleri ve internette ifade özgürlüğü hakkında yeni yasal düzenlemelerle muhalefete ‘demir yumruk’ indirdi.
Muhaliflere karşı tutumu uluslararası toplum tarafından kınansa da 2018’de tekrar seçilerek 2024’e kadar Kremlin’de kalmayı hedefleyen Putin mutlak iktidarını güçlen-diriyor.