Japonya'da 9.0 şiddetindeki depremin ardından nükleer santralda meydana gelen patlamanın yol açtığı alarm hali katlanarak büyüyor. Tsunami nedeniyle yedek jeneratörü devreye girmediği Fukuşima Daiçi nükleer santralinin 1 numaralı reaktöründe önceki gün patlama yaşanmasının ardından dün de 3 numaralı reaktörde "kısmi erime" yaşanmış olabileceği ve yeni bir patlamanın "kuvvetle muhtemel" olduğu açıklandı.
Depremden hemen sonra çıkan yangının söndürüldüğü Onagava nükleer tesisinde ise radyasyon seviyesinin bir ara artması nedeniyle dün "nükleer olağanüstü hal" ilan edildi. Fakat 10 dakika sonra içinde radyasyon seviyesi normale döndü.
Bu arada dün gece Ibaraki bölgesindeki Tokai nükleer santralinin 3 numaralı reaktöründe de bir pompanın deprem nedeniyle çalışmadığı, ancak diğer pompanın çalışması sayesinde normal faaliyetin sürdürdüğü ve radyasyon sızıntısı riskinin olmadığı açıklandı.
Japonya Meteoroloji kurumunun üç gün içinde 7 şiddetinde yeni bir artçı yaşanabileceği yönündeki uyarısı da, hâlâ soğutulamayan Fukuşima Daiçi tesisinde nükleer sızıntı yaşanacağına dair korkuları artırdı.
Hükümet sözcüsü açıkladı
İkinci patlamadan endişe duyulan 3 numaralı reaktörde, önceki gece basıncı düşürmek ve radyoaktif reaktör çekirdeğinin iyice ısınmasını engellemek amacıyla, az miktarda radyoaktif madde içeren hidrojen buharı dışarıya salınmıştı. Ancak sıcaklık bu uygulamaya rağmen istenilen seviyeye indirilemedi.
Hükümet sözcüsü Yukio Edano dün sabah yaptığı basın toplantısında, çekirdeği soğutarak radyasyon yayılmasını engelleyen suyun seviyesinin buharlaşma nedeniyle azaldığını söyleyerek, "Çekirdekte kısmi erime ve buna bağlı olarak radyasyon kaçağı oluşma sürecinin başlamış olması kuvvetle muhtemel" diye konuştu.
Başbakan: Miktar yüksek değil
Hidrojen salınımı sırasında reaktörün dışındaki radyasyon seviyesinin yasal limitin üzerine çıktığını da açıklayan Edano, beklenen patlamanın önceki günkü gibi bir hidrojen patlaması olacağını ve reaktörün dış dünyayla temasını kesen metal korumanın ayakta kalacağını savundu. 1 numaralı reaktörde de yetkililerin soğutmak için pompaladığı su nedeniyle oluşan hidrojen, içerideki basınç artınca dışarıya salınmış ve patlamaya hidrojenin dışarıda oksijenle temas etmesi yol açmıştı. Edano iki reaktörden dışarıya sızan ve radyoaktif madde içeren buharın şu ana dek sağlık açısından tehdit oluşturmadığını savundu. Edano ilerleyen saatlerdeki açıklamasında ise 3 numaralı reaktörde erime olmadığını söyledi.
Başbakan Naoto Kan daradyasyon salınımını doğrulasa da miktarın yüksek olmadığını söyledi.
Büyük tahliye
Ancak Japonya Nükleer Güvenlik Ajansı, ilk reaktördeki patlamanın ardından en az 190 kişinin radyasyona maruz kaldığını açıkladı. İlk patlamanın ardından, Fukuşima'da yapılan ölçümlerde dışarıya sezyum ve iyot gazlarının sızdığı belirlenmişti. Radyasyona maruz kalan kişilerin arasında, bir hastaneden tahliye edilmeyi bekleyen 60 yaşlı hastanın ve hastane çalışanlarının da bulunduğu açıklandı.
Bu gazların solunum yoluyla insan vücuduna girmesinin tiroid ve kan kanserine yol açtığı biliniyor. Bu arada şu ana dek bölgeden 210 binden fazla insan tahliye edildi ve sayının 250 bini geçmesi bekleniyor. Reaktörlerden 60 kilometre uzakta kurulan tahliye merkezinde 1500 kişi radyasyon taramasından geçiriliyor. İnsanlara gözlük, kask ve maske dağıtılıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) 1 numaralı reaktördeki patlama sırasında 11 kişinin yaralandığını, 1 işçinin öldüğünü açıkladı.
Radyasyonlu yağmur korkusu
Meteoroloji ise rüzgarın dün gece de batıdan esmeye devam ederek miktarı bilinmeyen radyoaktif maddeleri yerleşim birimlerinden uzağa, okyanusa doğru taşıyacağını açıkladı. Bölgede yarından itibaren yağmur bekleniyor. ABD'nin Japonya'ya atom bombası attığı 2. Dünya Savaşı'ndan sonra da en büyük hasara Hiroşima ile Nagazaki'de yağan yağmurla insanların radyasyona maruz kalması yol açmıştı.
Nükleer santralde erime nasıl oluyor?
Japonya'yı nükleer felaketin eşiğine getiren sorun, Fukuşima Daiçi santralindeki iki reaktörün soğutucusunun depremin ardından devreye girmemesi ile başladı.
Nükleer elektrik santrallerinde, reaktörün çekirdeğinin soğutulması için sürekli su devri daimi olması gerekiyor. Ancak deprem sonrasında elektrik kesildiği ve ek jeneratör devreye girmediği için, iki reaktörde de su döngüsü kesildi. Bu arada içerideki suyun fazla ısınması nedeniyle buharlaşma başladı ve basınç arttı. Bu basıncın düşürülmesi için dışarıya kontrollü bir biçimde, radyoaktif sezyum ve iyot maddelerini de içeren buhar salındı.
Ancak Japon yetkililerin reaktörü soğutmak için deniz suyu bile kullanmasına rağmen dün "kısmi bir erime" meydana gelmiş olabileceği açıklandı. Kısmi erime ise reaktör tankındaki ısının sürekli artması sonucunda yakıt çubuklarının etrafındaki kaplamanın ısınıp erimeye başlaması ve radyoaktif maddenin açığa çıkması anlamına geliyor.
40 yıllık santralin lisansı uzatılmış
Japonya'yı nükleer felaketin eşiğine getiren Fukuşima Daiçi nükleer tesisindeki 1 numaralı reaktörün, esasında şubat ayında kullanımdan çıkarılacağı, ancak Tokyo Elektrik Şirketi'nin başvurusu üzerine lisansının 10 yıl uzatıldığı ortaya çıktı. 40 yıl önce inşa edilen reaktör, ülkenin en eski üçüncü reaktörü olma özelliğini de taşıyor.