Kovaladıkça kaçan ve asla yakalanamayan bir gölge. Adına "aşk" denilen ağu. Hep bu zehri içip sarhoş olmak, hep bu denizde boğulmak istiyordu.
Rüzgarda savrulan bir kurun yaprak gibiydi işte. yahut kumsalda hiçbir iz bırakmayan küçük bir dalga. Solmaya başlamış bir çiçek, kanatları kırık bir kelebek belki.
Aşıkı kim tarif edebilmişti ki şimdiye kadar?
(Tanıtım Bülteninden)