Sanki ben farklıyım, ifadelerim, davranışlarım daha farklı. Sebebi, yasantılarımızı olayları anlamlandırmamıza göre şekillendiririz. Yaşam maceramızda vukua gelen hadiselerde öncesinde yada sonrasında hep bu olgu vardır. Kısaca; meydana gelen hadiselerin algılanmasında ilk evre ile son evre arasında neler yazıyoruz. Beynin algılama biçiminde oluşan tahayyül, tasavvur, iltizam, temayüllerde sızıntı olan vesvese, zan nereden geliyor? Hep yaşadıklarımız tekrar ediyor ve biz dönüp her zaman aynı soruyu soruyoruz.
Neden ben? Neden hep benim başıma geliyor? Hep beni buluyor.
Eğer o kişi şunu yapmasaydı ben şimdi bu durumda olmayacaktım. Yaşadıklarımdan eşim suçlu. Annem yüzünden. Babam sebep oldu. Komşu yüzünden... liste uzar gider. Oysa bir ses yükselir Kur`an semalarından. "Yaşadıklarınız yaptıklarınız nedeniyledir" eşle dostla konuşurken hep birilerini birilerine şikayet ettik bize yaptıklarından. Oysa Necip Fazıl`ın dediği gibi "Otuz yıldır saatim çalışmış ben durmuşum.
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum." Artık birilerinden bir şeylerden şikayet etmeden önce olanların nedenini önce kendimize sormayı öğreneceğiz. Ruhsal Diyet yaşamınız ve secimleriniz hakkında bilinçli hareket etmeniz için istifadenize sunuldu.
(Tanıtım Bülteninden)