Istıraplarımızın, mutluluklarımızın ve aşklarımızın dünyası olan bu dünyaya bütünüyle gömülmüşüzdür. Hissetmemek ıstıraptan kaçınmaktır, ama zevkten de kaçınmaktır. Mutluluk yeteneğimiz ne kadar artarsa, mutsuzluk yeteneğimiz de artar. Tao-tö-king de tam şöyle der: “Mutsuzluk mutluluğun kolunda yürür, mutluluk mutsuzluğun ayakucunda yatar.”
İçimizde, aynı anda, hem dünyamızın boş olduğu bilincini, hem de istediği veya elinden geldiği zaman yaşamın bizev getirdiklerinin doygunluğu bilincini barındırmaya mahkû-muz. Bilgelik bizden dünya ve yaşamdan kop-mamızı istiyorsa, hakikaten bilge midir? Aşkın doygunluğunu, tamlığını diliyorsak, hakikaten çılgın mıyız?
(Tanıtım Bülteninden)